bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "hatt-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır. vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.onun için küçük büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiği noktada yeniden düşmana cephe kurup savaşa devam eder. yanındaki birliğin çekilmeye mecbur olduğunu gören birlikler ona tâbi olamaz. bulunduğu mevzide sonuna kadar dayanmaya ve karşı koymaya mecburdur." sakarya savaşında verdiği bu emir mustafa kemal atatürk'ün zekasını gösteren bir stratejik planın kısa özetidir aslında. bu söz ile 2.viyana kuşatmasından beri süren türk'ün geri çekilmesi tam tersine dönmüş sadece yunanistan ve emperyalist güçleri değil makus talihini de yenmiştir.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gazi mustafa kemal atatürk beyanı. bu söz ayrıca bir savaş taktiği olarak tarihe geçmiştir. 1921 yılında sakarya savaşı'nda kullanilan bu sozun derinlerine inersek.. o zamanlarının savaş harplerinde ve askeri okullarinda okutulan literatür, savaşta savunmada iken bir hat kurulur uzunca dik ve paralel şekilde ve bir bölgesinde yarma olduğunda ordu tümüyle geri çekilirdi. bu mantıkla olan orduyu ankara'ya kadar çekmek demekti. gazi bu durumu fark edip savaş harplerinde farklı bir düşünce gerçekleştireceti. hem orduyu geri çekecekti hemde düşmanın direnci maksimum düzeyde kırılacaktı. gazi, meşhur sözünün ardından emirlerini verdi. çekilen her birliğin toplanabildiği ilk yer tekrar hat oluşturacaktı. yunanlılar, türkleri çekilmiş zannederken aslında tekrar yeni hatlar oluşturuyordu. kısacası 22 gün sürdü.(!) karargaha haber gelir. cepheden haberi getiren binbaşı şöyle der. " düşmanın takviye kuvvetleri gelmekte savaşı kaybettik" yani analizinde böyle yazar. gazi büyük bir sevinçle "şimdi uyumakta olan ismet paşa'yı uyandır ve zaferini tebrik et". herkes şaşkınlık içerisindedir tabii ki de binbaşı kendisiyle alay ettiğini falan zannediyordu fakat öyle değildi sonra gazi; fevzi çakmak hazretleri nerelerdedir diye sormuştu. fevzi çakmak ise o zamanlarda karargahında kur'an okuyordu. gaziye dua ediyordu. neyse hikaye uzatmayalım. mustafa kemal paşa bunun üzerine binbaşıya şöyle der; o kuvvetler, takviye kuvvetleri değildir kaydırılan kuvvetlerdir. yani düşman geri çekiliyor( metin tam bu olmayabilir) daha sonra bir ara münakaşa ettikten sonra gazi şöyle der; yarın taarruza kalkıyoruz! ismet inönü ve fevzi çakmak birbirlerine şaşırırmış bakarlar ve karşı çıktıklarını beyan ederler. ama yinede mustafa kemal bütün sorumluluğu ben alıyorum diyerek razı olurlar. gerisini zaten biliyorsunuz :)) 1 sene sonra taaruz hazırlıkları bittiğinde kocatepe'den emir gelir.. sakarya savaşının başarısından sonra mustafa kemal paşa x kişisine( ismini unuttum) cebimden çıkardığı notlarla beraber şöyle der; bak bu savaşta yeni bir taktik keşfettim. belgelerle sabit derhal bunu okullarda öğretilmeye başlasın.. bir lider düşünün namüsait durumda bile eğitime önem veren.